Akşam gazetesine vermiş olduğum röportajda “Doğum Fotoğrafçılığı” üzerine çok özel bir sohbet gerçekleştirdik. Yayınlanan gazetede doğum fotoğrafçılığı ile ilgili merak edilenlerin üzerinde tek tek durduk. İşte röportajda üzerine konuştuğumuz sorular ve cevapları en özel fotoğraf kareleri, en son çekimi gerçekleştirdiğim Çınar bebeğimizin doğum fotoğrafları ile birlikte yazımı sizlerle buluşturmak istiyorum.

Doğum fotoğrafçılığını ne zamandan beri yapıyorsunuz ? Bu mesleği nasıl seçtiniz ?

Benim mesleğimin sırrı bebeklere olan sonsuz aşkım ve sevgimle başladı. Küçüklüğümde ana sınıfı öğretmeni olmak istiyordum. Çocuklarla ve bebeklerle daha fazla vakit geçirebileceğim bir ortamda olma isteği her zaman kalbimin bir taraflarında vardı. Bir tasarımcı olan eşimle evlendikten sonra fotoğrafçılığa başladım. Önceleri gelin damat çekimleri ve daha sonra asıl mesleğim olan doğum fotoğrafçılığına ilgim arttı. Çok sevdiğim bu mesleği gururla yapmak ve mucizelere tanık olmak beni mesleğime daha fazla bağlıyor.

İlk doğum çekiminiz nasıldı ? Neler hissettiniz ?

İlk doğum çekimimi yakın bir aile dostumuz ile gerçekleştirdik. Elbetteki çok heyecanlıydı ve bir o kadar zorlanmıştım. Başınızda bir doğum gerçekleşiyor, ameliyathane kuralları, hijyen ve sağlık şartları, doktorlarla ve hemşirelerle olan iletişim ve tüm bunların yanı sıra sizden çok özel anları fotoğraflamınızı bekleyen size güvenen bir aile; düşünebiliyormusunuz bu anların asla geri dönüşü yok ve siz o anları kareleyemezseniz büyük bir hayal kırgınlığı bu düşünceler, heyecan, korku ve benzeri bir çok duygu kargaşası ile ilk doğum çekimimi gerçekleştirdim. Mutlaka ama mutlaka bu mesleği gerçekleştiren diğer arkadaşlarımda aynı duyguları yaşamışlardır. Oldukça zor bir meslek olduğunu onlarda defelarca dile getirmişlerdir. Bu duygu ve hissiyatla ilk doğum çekimimi atlatmıştım.

Doğum fotoğrafçısı olmak için ayrı bir eğitim almak şart mı ?

Ben eğitimimi grafik tasarım üzerine hala sürdürmekteyim. Ayrıca fotoğrafçılık konusunda da eğitimler aldım. Fotoğrafçılık kurslarına katıldım. Bu konuda sertifikalarım var. Fakat doğum fotoğrafçılığı çok başka bir alan öyle ki; Sizin yanlızca fotoğrafçılık konusunda başarılı olmanız yetmiyor. Bu alanda çok geniş bir bilgiye sahip olmanız, hastane ve ameliyat koşullarını bilmeniz, bebek fotoğraflarının nasıl çekildiğini bilmeniz vb. bir çok konuda kendinizi geliştirmeniz gerekmektedir. Ben herkesin bu mesleği yapabileceğine inanmıyorum.

Peki bu mesleği yapmayı planlayanlar ve daha sonra zor bir iş olduğunu anlayıp bırakanlar var mı ?

Mesleğimizin güzel yanları çok fazla, fakat zorlayıcı tarafları çok çok daha fazladır. Öncelikle üzerinizde çok büyük bir sorumluluğun olduğunu bileceksiniz. Hiç tanımadığınız bir aile ile nasıl tanışılması gerektiği, hastanede nasıl hareket edeceğinizi, fotoğraf çekmeye ne zaman başlayacağınızı, hangi zamanda çekmeniz hangi zamanda çekmemeniz gerektiğini bilmelisiniz. En azından bu konuda bilgi sahibi olmalısınız. Yoksa çok zorlanırsınız ve bu mesleği ilk günden bırakırsınız. Öyle ki bu gergen bekleyiş anında yapacağınız bir hata ailenin gerilmesine, annenin gerilmesine, hastane çalışanlarının size karşı olacak tavırları sorunlara neden olabilir.

Doğum fotoğrafları çekilirken sizi mutlu eden kareler hangileri oluyor ?

Benim en çok hoşlandığım kareler doğal anların ölümsüzleştiği karelerdir. Şöyle ki; çekim anında birbirine bakan eşler, anne bebek ve babanın mutluluk anları, doğum anları, diğer aile fertlerinin bebek ile göz göze geldikleri anlar benim tüylerimi diken diken eden anlardır. Bu kareleri çok seviyorum.

Babalar sizinle beraber ameliyathaneye giriyor mu ?

Çok baba ile beraber ameliyathaneye girdiğimiz oldu. Beraber bekliyoruz. Ameliyathaneye beraber giriyoruz. Çok heyecanlı bir bekleyiş oluyor. Her anın keyfini çıkartmak gerekli ve o heyecanı tekrar tekrar yaşamak çok büyük bir keyif oluyor benim için. Çok fazla soruda geliyor o anda babalardan. Ben nasıl durucam, nasıl bakıcam, acaba bayılır mıyım ? vb. sorular çok fazla oluyor. Doğuma bakmadıklarını eşlerinin başında duracaklarını anlattığımda daha rahat oluyorlar.

Peki babalarda eşlerinin yanında olmalı mı ?

Bence kesinlikle eşlerinin yanında olmaları ve o ana tanıklık etmeleri gerekir. Fakat kendilerini iyi hissetmeyen, dayanamayacaklarını bilen eşlerde tabiki girmemeleri gerekir. Baba bebeğini ilk karşılayanlardan biri olmalıdır.

Sabah sabah hiç doğuma koşturduğunuz oluyor mu ?

🙂 Çoooook. Elbetteki bizim mesleğimizin bir de bu yanı var. Gece 1 – 2 Sabaha karşı 5-6 yollara düştüğümüz çok oluyor. Bir gün önce doğum çekimi ve sabaha karşı bir telefon daha diğer bir çekim mutlaka olabiliyor.

Son olarak anne adaylarına söylemek istedikleriniz nelerdir ? Fiyatlarınız hakkında da bilgi vermek istermisiniz ?

Mutlaka bu mucizevi anları ölümsüzleştirsinler. O gün zaman çok çabuk geçiyor ne oldu ne bitti anlamadan kendinizi evde buluyorsunuz. Geriye o günlerin hatırası ve sonsuza dek o anları tekrar tekrar yaşayacağınız fotoğraf kareleri kalıyor. Bu fotoğraf karelerinden mahrum kalmayın. Ben çok ekonomik fiyatlarla bu işi yapıyorum. Elimden geldiğince ailelerle çok paylaşımda bulunmak ve bu mucizevi anlara tanıklık etmek için fiyatlarımı çok yukarlarda tutmuyorum. Bazı arkadaşlarımız fotoğrafçılar kalite kalitedir herkes kalitesine göre fiyat belirliyor diyebilir. Onların bu düşüncelerine sonsuz saygı duyuyorum ama belirledikleri fiyat aralıklarını verebilen aileler var veremeyecek olan aileler var. Ben veremeyecek aileleri de düşünmek zorundayım. Benim kalitem çok iyi onun için ben yüksek fiyat belirlerim demek yerine çok fazla paket fiyat seçeneği sunmak daha mantıklı geliyor bana kişilerde bütçelerine göre doğum fotoğraflarını seçebilirler. İnsanların aklında bu fotoğrafçı ekonomik çekiyor o nedenle bunun fotoğrafları kötüdür diye bir düşünceye insanların sürüklenmemesi ve sürüklendirilmemesi gerekir.